Devlet-merkezli insan hakları anlayışının ötesine geçilen günümüzde, iş dünyasının insan haklarına etkisi ulusal ve uluslararası düzeyde giderek daha fazla tartışılmaktadır. Şirketlerin yalnızca ekonomik aktörler değil, aynı zamanda toplumsal ve etik yükümlülüklere sahip kurumsal yapılar olduğu anlayışı, İş Dünyası ve İnsan Hakları başlığı altında yeni bir normatif ve uygulama alanı doğurmuştur. Bu kitap, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri çerçevesinde gelişen küresel yaklaşımları, kurumsal insan hakları sorumluluğuna dair kavramsal temelleri ve uygulamadaki yansımaları kapsamlı biçimde ele almaktadır. Türkiye bağlamında karşılaşılan normatif boşluklar, uygulama sorunları ve iyi örnekler, uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı politika perspektifiyle değerlendirilmekte, akademisyenler, hukukçular, kamu politikası yapıcıları, kurumsal yöneticiler, sivil toplum kuruluşları ve lisans ve lisansüstü öğrenciler için faydalı olabilecek bilgi ve değerlendirmeler eleştirel ve yapıcı bir bakış açısıyla sunulmaktadır. İnsan haklarına duyarlı, bu hakları kurumsal faaliyetlerin merkezine yerleştiren, sürdürülebilir ve etik ilkelere dayalı bir iş dünyasının inşası mümkün müdür? Bu eser, söz konusu soruya kuramsal ve pratik düzeyde cevap arayanlara yönelik bir katkı sunmayı amaçlamaktadır.