Bu çalışma, grafitinin yalnızca bir sokak sanatı olmadığını, aynı zamanda bir kültür, bir felsefe ve bir hukuki mesele olduğunu ortaya koyuyor. Okuyucuyu, sokakların sessiz çığlıklarını duymaya, duvarlardaki mesajları anlamaya ve bu sanatın geleceğini yeniden düşünmeye davet ediyor. Grafiti, belki de modern dünyanın kaosunda bir anlam arayışının en ham, en gerçek ifadesidir. Bu eser, o arayışın izini sürmek isteyenler için bir rehber, bir sorgulama ve bir başlangıç noktasıdır.