Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi kararları, "özel hayatın gizliliği" ve "adil yargılanma hakkı" ilkelerinin ihlal edilmemesi gerektiğini açıkça ortaya koymuştur.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206, 217 ve 135. maddelerinde de ifade edildiği üzere, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller hükme esas alınamaz. Çünkü delil yasaklarının amacı, yalnızca usulü değil, insan haklarını korumayı da içerir.
Nitekim kitabımızda da ele aldığımız üzere AİHS madde 8 ile korunan özel ve aile hayatına saygı hakkı, diğer vazgeçilmez kişilik hakları gibi yalnızca kanunlarda öngörülmüş istisnai durumlarda "geçici" olarak sınırlandırılabilir. Anayasa, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, bu hakkın korunması yönünde düzenlemelere sahiptir.