Nükleer Santral İşletenin Hukuki Sorumluluğu

Nükleer santral işletenin hukuki sorumluluğu, nükleer santralde veya nükleer maddelerin taşınması sırasında meydana gelen bir hadiseden doğan zararlar sebebiyle işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu ifade eder. İşletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğu, sözleşme ilişkisine dayanmayan ve olağan sorumluluk hukuku çerçevesinde ele alınan bir sorumluluk türüdür. Ancak nükleer faaliyetlerden doğan riskler ve bu faaliyetlerin kendine özgü niteliği bu kuralların ötesine geçen bazı özel düzenlemeleri gerekli kılmıştır. Bu doğrultuda işletene yüklenen sorumluluk, bazı yönleriyle olağan sorumluluk hukuku ilkelerinden ayrılarak zarar görenin korunmasını ve nükleer faaliyetlerden doğan risklerin dengelenmesini amaçlayan özel hükümler ve ilkeler çerçevesinde şekillenmiştir. İşletenin hukuki sorumluluğu uluslararası hukukta birtakım sözleşmeler; ulusal hukuk sistemlerinde ise özel kanunlar aracığıyla ele alınmaktadır. Hukuk sistemimizde nükleer santral işletenin hukuki sorumluluğu 08.03.2022 tarihli ve 31772 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Nükleer Düzenleme Kanunu ile düzenlenmiştir. Ülkemiz uluslararası sözleşmelerden 1960 tarihli Paris Sözleşmesine taraf olup Türk hukukunda işletenin hukuki sorumluluğunun hukuki dayanakları Nükleer Düzenleme Kanunu ve Paris Sözleşmesidir.

Bu çalışma ile ulusal ve uluslararası düzenlemeler ışığında işletenin hukuki sorumluluğu ele alınmış; nükleer hadise sonrası meydana gelen hangi zararlar bakımından sorumluluğu doğuran olgu, sorumluluğun şartları, zarardan kimin sorumlu olduğu, kimlerin ne zamana kadar tazminat talebinde bulunabileceği, tazminat talebinin yöneltilmesi ve sair pek çok problemin yanıtlanması amaçlanmıştır.