Medenî usûl hukukunda karşı ispat Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 191. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: "Diğer taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf ispat yükünü üzerine almış sayılmaz.'".
Çalışmada bu maddeden yola çıkılarak karşı ispat kavramı medenî usûl hukukunun ilgili kurumları çerçevesinde ele alınmıştır. İspat faaliyetinde önemli yer tutan karşı ispat, kavramsal yönden ve ayrıntılı olarak bugüne kadar gerek Türk hukukunda gerekse de Alman ve İsviçre hukukunda monografik bir çalışmaya konu olmamıştır. Medenî usûl hukuku literatüründeki bu eksiklik, karşı ispat kavramının tam ve doğru bir şekilde anlaşılamaması, diğer kavram ve kurumlarla bağlantı kurulamamasına neden olmuştur. Medenî usûl hukukunda karşı ispat isimli bu çalışma söz konusu eksikliği doldurma amacıyla yapılmıştır.
Türk hukukunda ispat faaliyetiyle ilgili doktrin ve yargı kararlarından faydalanılan bu çalışmada karşı ispat kavramının yerleşik bir şekilde kullanıldığı özellikle Alman hukuku ile İsviçre hukukundaki literatür ve yargı kararları, Türk hukukundaki diğer kurumlarla karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
Dört ana bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde, karşı ispat kavramı ve karşı ispatın uygulama alanı ile ispat yükü ve ilkelerle bağlantısı; ikinci bölümünde, karşı ispatın konusu ve ispatın gerekmediği hâllerde karşı ispat; üçüncü bölümünde, karşı ispat açısından ispat ölçüsü, ispat sözleşmeleri ve deliller ve dördüncü bölümünde ise karşı ispatta özellik arz eden durumlar ile karşı ispata ilişkin kurallara aykırılık ve sonuçlan anlatılmıştır.