Tasarruf, tüketimle olan doğrudan ilişkisi nedeniyle iktisadi analizlerde özel bir öneme sahiptir. Gelirin tüketilmeyen kısmı olarak tanımlanan tasarruf, bireylerin bugünkü harcamalarından feragat ederek gelecekteki ihtiyaçlarını güvence altına alma eğilimlerini yansıtır. Bu bağlamda, tüketim ve tasarruf arasındaki denge, hem mikroekonomik düzeyde bireylerin yaşam kalitesini hem de makroekonomik düzeyde kaynak tahsisini etkileyen temel bir değişkendir. Keynesyen iktisat yaklaşımında da bu iki kavram birlikte ele alınarak toplam talep ve ekonomik dalgalanmalar üzerindeki etkileri analiz edilir. Keynesin incelemesinden bugüne kadar yapılan diğer çalışmalarda da tasarruf ve tüketim bir arada ele alınır. Tüketimi belirleyen objektif ve sübjektif faktörler ortaya konulduğunda aynı zamanda tasarrufu belirleyen faktörler de ortaya çıkmış olur.