Ekolojik kriz derinleştikçe, yapılan çalışmalarda ekolojik yaklaşıma olan ihtiyaç aciliyet kazanmaktadır. Yani, insan toplumları dahil, canlı ve cansız ayırt etmeden, tüm varlıkların içiçe geçmiş ilişki, süreç ve ortamlarını bütünselliği içinde ele alan, bu varlıklar arasında hiyerarşi kurmayan, anti-kapitalist bir yaklaşıma ihtiyaç var. Ekoloji konusunda yazdığım ilk kitabım olan Yeşil Ekonominin Ekoloji Politiği: Doğanın Çığlığı başlıklı kitabımda, yeşil ekonomi ve onun temel düzeneği olan karbon piyasalarının işleyişi konusuna ekolojiyi odağına alan eleştirel bir yaklaşımla açıklama getirmeye çalışmıştım. Bu kitap ise benzer bir yaklaşımla üç bölüm halinde yazılmıştır. Kitabın ilk bölümünde yaygın olarak iklim finansmanı olarak sunulan ekolojik borç konusu; ikinci bölümünde iklim değişimine oradan da karbon salımına indirgenen ekolojik krize yeşil dönüşüm anlayışı çerçevesinde çözüm olarak sunulan net sıfır yaklaşımı ve üçüncü bölümünde hala devlet mülkiyetinde görünen ormanların özelleştirme denecek ölçüde artan özel kullanımlara açılma süreci analiz edilmiştir