İhalenin Feshi

Kendiliğinden hak almanın kural olarak yasak olması karşısında alacaklı, hakkına icra ve iflâs hukuku sistemi içinde öngörülen kurallar çerçevesinde kavuşabilir. Elbette alacaklının tatmin edilebilmesi, borçlunun malvarlığına müdahalede bulunulmasını ve çeşitli malvarlığı değerlerinin yine icra ve iflâs hukuku sistemi içinde öngörülen kurallar çerçevesinde paraya çevrilmesini gerektirmektedir. Alacaklının hakkına kavuşmak için başlattığı takibin bir aşaması olan paraya çevirme, doğrudan doğruya bu amaca hizmet etmektedir.

Bu noktada ifade etmek gerekir ki mevcut icra ve iflâs hukuku sistemimizde asıl veya olağan olarak nitelendirebilecek paraya çevirme yöntemi açık artırma yoludur. Ancak bu sistemdeki açık artırma yoluyla paraya çevirme, maddi hukuk temelli artırma yoluyla satıştan farklı olarak cebri olma unsurunu bünyesinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, icra ve iflâs hukuku kapsamında gerçekleştirilecek açık artırmaların, sistemin öngördüğü kurallara uygun olarak gerçekleştirilmesi, takibin taraflarına ve üçüncü kişilere güven telkin etmesi gerekmektedir. Söz konusu kuralların ve hatta belli durumlarda açık artırmanın dahi gerçekleştirilmesini engelleyen düzenlemelerin ihlal edilmesinin, artırmanın ve ihalenin kanun koyucu tarafından öngörülen kurallara aykırı olarak gerçekleştirilmesinin sonucunun ne olacağı çalışma konumuzu oluşturmaktadır.