Sinema, televizyon ve dijital platformlarda izlediğimi/ her eser, bir hayalin ürünü olarak yolculuğuna başlasa da bir sözleşmenin sonucu olarak hayata geçer.
Bir fikir, bir diyalog ya da bir sahne... hepsi önce kelimelerle, sonra kurallarla varolur.
Ve çoğu zaman, aynı kelimelerle yazılan sözleşmeler bir sanatçının emeğini ya korur ya da görünmez kılar.
Yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcı arasındaki dengenin kurulabilmesi, ancak herkesin aynı dili konuşmasıyla mümkündür.
Kitap, tam da bu ortak dili inşa etmek için hazırlandı.
Her soru ve cevap, yalnızca bir sözleşme maddesini değil, o maddenin arkasındaki hukuki dengeyi ve mesleki sorumluluğu da ortaya çıkarmaya gayret ediyor.
Çünkü ekranda izlediğimiz eserler aynı zamanda dev bir emek örgüsüdür.
Ve o emeğin güvencesi sadece sözleşmesinin satır aralarında gizlidir...